Alexander BORODIN

[Admin]

Rus beşleri’nin en önemli isimlerinden biri olan, Aldehitler konusundaki çalışmaları ile de ünlü olan kimya profesörü, besteci. 1833 yılında prens Gedianov ve metresi Antonova'nın gayrı meşru çocuğu olarak St. Petersburg'da dünyaya geldi. Rahat bir ortamda büyüdü. Bir yandan Almanca, Fransızca, İtalyanca ve İngilizce öğrenirken diğer yandan müzik dersleri aldı. Müziğe karşı çok yetenekli olmadığı düşünülse de, ufacık yaşlarından itibaren piyano, flüt ve çello çalmaya başladı. Her zaman hayali olan tıp ve cerrahi akademisi'ne girdiğinde henüz 17 yaşındaydı. 6 senede başarı ile akademiyi bitirdi. Mezuniyetten sonra üç sene Avrupa’da çalışmalarına devam etti arada doktorasını tamamladı, 1860’ların başındaysa profesör oldu. Kadınlara tıp eğitiminin verilmesinin silahşoru de olan isim, yıllarca akademide ders verdi, üretti durdu; dünyanın her yerinde seminerlere katıldı. Bugün bile müziğe nasıl zaman ayırabildiği merak edilir durulur. Gizemi aralayamasak da, müzikal yolculuğuna bakmaya çalışalım. 1864'de Mili Balakirev ile tanışması hayatını değiştirir. Borodin Senfoni No:1 bu dostluğun meyvesidir. 1869 yılında, hemBorodin Senfoni No:2 , hem de meşhur “Prens Igor”un üzerinde çalışmaya başlar. İlkini ancak bitirebilir. Bitirebildiği eserler arasında “Orta Asya steplerinde” ve “Petite Suite”i de sayabiliriz. İmkânsızın ve 25. saatin peşindeki isim 1887'de katıldığı bir baloda aniden ölmüştür. Bitiremediği eserleri arasında, Borodin Senfoni No:3 de örnek olarak gösterilebilir. Ölümünden sonra Alexander Glazunov ve Korsakov'un hummalı çalışmaları sonucunda, bestecinin bazı eserlerini duyma fırsatını elde ettiğimizin altını çizelim. Borodin, sahip olduğu ince ritim duygusu sayesinde orkestra renginden yararlanmada ve müziğiyle uzakları çağrıştırmada eşsiz bir yetkinliğe erişmiştir. Güçlü lirik bir eğilimi olsa da, kahramanlık konuları müziğinin vazgeçilmezidir. Beşler arasında müziğe en az zaman ayırmakla beraber rastlanmamış çarpıcı armoniler kullanması ve kısaca sadece olağanüstü olarak nitelendirilebilecek yaylı çalgılar dörtlülerinde geliştirdiği biçimsel yapı ile diğerlerinden ayrılır. Şüphesiz en yeteneklileri olmakla beraber az üretenleri olmuştur. Meşhur “Prens Igor” dışındaki eserlerinin özellikle dinlenmesi, hararetle tavsiye olunur... Bir “Polovtsian Dances” adlı eseri vardır ki tekrar tekrar dinlenmesi gerekir. Dinlemeye doyum olmaz. Carl Orff'un en çok etkilendiği müzik adamı Borodin'dir gibi bir efsane dolaşır ortalıkta. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi piyanisti olarak görülen Franz Liszt ile yakın ilişki içinde olmuşlardır (nedendir bilinmez?!!) Borodin, doğduğu şehir olan St.Petersburg'da 1887 yılında ölmüştür.